13 Temmuz 2011 Çarşamba

DERSİMDEKİ SÜRESİZ AÇLIK GREVİNİN 30.GÜNÜ

“ANKA KİMDİR?

Sor şimdi Anka kimdir
Hayata sor
Tarihe ve halka
Yumruğuna
yoldaşına
kitabına
Ve hatta
İçine akan nehirlere
Sor
Anka kimdir
Tek başına kalmışlığına
Dimdikliğine
Delikanlı ömrüne sor
Ve dinle
Bin yerinden vurulmuş hayatın
Kanayan tarihini
Açlığını
acılarını
hasretini
Sızlayan kalbini dinle
Orada kendini bulacaksın
Gerçeğin kanlı aynasında
Halkı görecek
Kendini bileceksin
Yolu yok başka
Bileceksin
Ki Edip haklıdır:
“Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir...”
Ve damlanın aradığı
Cevap derya içredir...


Anlat zamana Anka’yı
Anlatmanın en yücesiyle
Halkın yenilmez oluşunu
Anlat ki Zümrüdüanka
Söyle ki Quetzal*
Bil ki Simurg
Gör ki Phoenix*
Düşün ki Allı Turna
Sadece masallarda uçup
Şiirlerde doğmaz yeniden
Destanımıza külü düşen
Hayatın haysiyetidir
Ve Anka’yı var eden
Halkın ta kendisidir
Ki umudun kod adı
Her dem Anka kalacaktır
O ateş ki
Yeri gelir darda yanar
Yeri gelir meydan tutuşturur
Yeri gelir dağlara çıkar
O ateş ki
Nice sevdadır ölümsüz
Göğsünde taşıyan bilir
Ve yeri gelir
Şafağında hayat yenilenir de
Adına Anka denir…’’ ÜMİT İLTER
Şimdi senin dizelerinin mahpus kokusuyla merhaba diyorum. Dizelerinden Anka doğmuş artık ne tecrit ne de tek kişilik hücren engel değildir. O bir dakikaya ömür sığdıracağız ya üstelik hiç tanımadığın biri için merhaba da yok üstelik tokalaşmamışın hiç, hiç duyduğun bir ismi de anımsatmıyordu birkaç ay öncesine kadar. Şöyle mi diyorsun şimdi “bak bir dakikam var ya o bir dakikada ölüm çoktan kendini yenilerek kutsal bir hayata merhaba demiştir.” Karanfil Halayı, Umut Yağmuru ve Anka Destanı’nın yazarı özgür tutsak Ümit İlter bir dakikasını benimle paylaşmak istiyor ama buluşamıyoruz…
Ankara Tayad’dan Mehmet amca, Zeynep ana ve onlarla aynı ortamda olan bir sürü dostumuzla tek tek konuşup büyüklerin ellerinden öpüyorum. Yine Avusturya Anadolu Federasyonu’ndan bizi her zaman arayan dostlarımızla konuşuyoruz. Tabi her taraftan arayan dostlarımız yine var hepsine teşekkür ediyoruz.
Akşamüstü sıcacık bir “kar makinesi” çadırımıza uğruyor. Kucaklaşıyoruz tek tek Grup Yorum elemanlarıyla. Birbirinden güzel bu halkın çocukları. “Yorum işte” denir ya evet işte Yorum farkı. Nerde bir haksızlık, hukuksuzluk, nerde bir isyan bir mazlumun çığlığı dayanışması ve sorunların önüne kendini koyan sanat ve sanatçı anlayışı grup yorum 55 kişilik muhteşem konseri, sonra bağımsız Türkiye diyen 150 bin kişiyle buluşan yorum durmuyor. Ankara, Niğde, Burhaniye, Kıbrıs konserlerinden sonra dersim dağlarında türkü söylemeye gelmişler. “Buradan Hatay’a devam…” diyorlar.
Bu gün yaptığımız Ali Yıldız Panosu’ndaki kardeşimin gözlerinde gördüğüm çocuğa dokunup özlemle öpüyorum. Bir tek saçının teli için, tek bir dişin için ölürüm çocuk.
9 Temmuz 2011

ALİ YILDIZ’ın abisi HÜSNÜ YILDIZ
Tel: 0533 300 96 07
www.cenazemiziistiyoruz.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder